Site Rengi

DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Kolon kanseri riskini artıran etkenler

Kolon kanseri riskini artıran etkenler
09.04.2021
294
A+
A-

Kolon kanserinin erkeklerde kadınlara göre daha sık görüldüğünü aktaran Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Demirtürk, “Kolon kanseri, Avrupa’da her iki cinsiyette 3’üncü, dünya geneline baktığımızda ise kadınlarda meme kanserinden sonra 2’nci sıklıkta görülmektedir” diye konuştu.

Prof. Dr. Levent Demirtürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başka neden yoksa hastalık; karında huzursuzluk, karın ağrısı, kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk, kansızlık, dışkıda kan gözlenmesi, dışkılama alışkanlığında değişiklik gibi belirtiler verebilir. Bu belirtiler, kanserin yerleştiği bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Makat bölgesine yakın veya bağırsağın sol tarafına yerleşen kanserler daha erken belirti verir.”

YAŞ TEMEL RİSK FAKTÖRÜDÜR

Kolon kanserinde yaşın en temel risk faktörü olduğunu, 50 yaşından itibaren kalın bağırsak kanserinin görülme sıklığının arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Demirtürk, “Hareketsiz yaşam süren, dengesiz beslenen, alkol, tütün mamülleri tüketen, İltihabi bağırsak hastalığı olan, bağırsağında kanser öncüsü polip bulunan, ailesinde kolon kanseri geçmişi olan ve kendisinde daha önce tespit edilmiş başka kanserler bulunan kişiler risk grubunda” dedi.

EGZERSİZ VE BESLENMEYE DİKKAT

Fiziksel egzersizlerin önemini vurgulayan Prof. Dr. Demirtürk Fizik egzersiz olarak haftada en az üç gün, 45 – 60 dakika tempolu yürüyüşün faydalı olduğunu belirterek, “Kırmızı et tüketimi azaltılmalı, işlenmiş et tüketiminden uzak durulmalı (salam, sosis, sucuk vb.) , taze sebze, meyve, kalsiyum, lif, omega 3, folat, B vitamini de içeren dengeli beslenmeye dikkat edilmeli, kömürle doğrudan temas ederek pişen gıdalar mümkünse tüketilmemeli, ideal kilo muhafaza edilmeli” diye konuştu.

50 YAŞINDAN İTİBAREN KOLONOSKOPİ YAPTIRIN

50 yaşın kritik olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Demirtürk, “Ailenizde kolon kanseri olmasa bile 50 yaş kolon kanseri için orta risk grubudur. Bu nedenle 50 yaşından itibaren diğer tarama yöntemlerine göre etkin olan ve günümüzde güncel yaklaşım kolonoskopi tetkikinin önerilen sürelerde yapılması ihmal edilmemeli” ifadelerini kullandı. 

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR

Kolon kanserinin erken evrede teşhis edilmediği takdirde ölümcül seyredebilen hastalık olduğunun altını çizen Prof. Dr. Demirtürk, “Erken evrede teşhis edilip takip ve tedavi edilen hastalar normal yaşamlarını sürdürebilirler. Kanser tanısı konulan hastalarda tedavi, kanserin bağırsakta yerleştiği yere, tutulan kısmın uzunluğuna, etrafa veya bir başka organa yayılıp, yayılmamasına göre farklılık gösterir. Bu bağlamda genel olarak tümörlü kısmın veya bağırsağın bir bölümünün alınması veya radyoterapi, kemoterapi uygulanması gerekebilir. Tedavi edici cerrahi şansı olmayan hastalarda ise bağırsak tıkanıklığının önlenmesi amacıyla, tümörün yeri de uygunsa metalik stent takılması veya kemoterapi uygulaması başlıca tedavi uygulamalarıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Sağlık içerikleri sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bedava Slot Oyna